HomeMAINMustafa Kemal Atatürk'ün Ataları

Mustafa Kemal Atatürk’ün Ataları

Mustafa Kemal Atatürk’ün Ataları. Mustafa Kemal Atatürk’ün Ataları. Mustafa Kemal Atatürk’ün Ataları. Mustafa Kemal Atatürk’ün Ataları. Mustafa Kemal Atatürk’ün Ataları.  Mustafa Kemal Atatürk’ün Ataları. Mustafa Kemal Atatürk’ün Ataları.

https://sq.wikipedia.org/wiki/Njësia_administrative_Stëblevë

Türk dili ve tarihi programına hoş geldiniz. Bugün Mustafa Kemal Atatürk‘ün ataları konusunda Mehmet Danyal Hergünsel Beyefendinin katkılarıyla bu konuda yeni bilgiler sizlere aktarmak arzusundayım. Biliyorsunuz atamızın Kızıl  Hafız Ahmet Bey olarak bilinen Dedesinin Kocacık da görev yapmasından dolayı benim de Kocacıklı olduğu konusunda bilgilerim vardı. Kocacık Köyü gördüğünüz gibi Makedonya haritasında, Kocacık Türkler zamanında, Akgöl olarak bilinen ama bugün adı Ohri olarak adlandırılan gölün kuzeyinde ve Arnavutluk sınırına oldukça yakın 1250 metre yüksekliğindeki bir ova yerleşkesidir. Bunu harita üzerinde gösterirsek şu büyük Kırmızı Nokta ile gösterilen yer Kocacık ki orada da yaşayan Türklerin kendi dedelerinden ve atalarından duydukları kadarıyla bu ismin Kocacık değil Koca Cenk olduğu daha sonra o Cenk lafının çık Kocacık olarak değiştiği söylenir. Burası Arnavutluk sınırına oldukça yakın bir yerleşke olup 1250 metre yüksekliğindeki Köye tırmanırken Atatürk‘ün heykelini görüyorsunuz. 2018 yılında eşimle beraber orayı ziyaret etmiş idim. Bu Atatürkün heykeli Kocacık çok dikkat çekicidir.
Bir başka dikkat çekici husus, Türkiye dışındaki yaşayan Türklerimizin durumunu gösteren acı bir fotoğraf ise Türk Demokratik Partisinin görünüşüdür, bu da yurtdışındaki Türklere ne kadar sahip olup, olmadığımızın en büyük göstergesidir. Evet Kocacık köyüne geldik bu yerleşkenin girişindeki, Atatürk‘ün dedesi Kızıl  Hafız Ahmet Efendinin din adamlığı (Medrese Hocalığı) yaptığı dönemde yaşadığı, bizim Anadolu’daki evlerimiz gibi en altta hayvanların barınağı, onun üstündeki katta yaşam alanı olarak 2012 yılında restore edilmiş evin görünüşü ve kapıda da Mustafa Kemal Atatürk ün Babası Ali Rıza Efendi’nin anı evi olarak levhayı görüyorsunuz. Evin içinde biro da gelin odası olarak canlandırma yapılmış mankenlerin üzerinde o zamanki Türk insanımızın kıyafetleri ve ev eşyaları sergilenmiş yine odada Ali Rıza Efendi’nin annesi Kızıl  Hafız Ahmet Efendi’nin hanımı Ayşe hanımda canlandırılmıştır. Evin diğer odalarında sedir, ocakbaşı Anadoludaki gibi eşyalar, sergilenmektedir.

Buradaki Türkler, Beyşehir Karaman Türkleri olarak oraya gönderildikleri 1400 yıllı başlarında aynı yaşam tarzını muhafaza ettikleri için ve bu ev 2011 yılından sonra restore edildikten sonra bir müze gibi kullanılıyor. Şu anda evdeki o dönemde kullanılan eşyaları görüyorsunuz, o eve giden arkadaşlarımız duvarlarında Atatürk‘ün Harbiyeli arkadaşları ile beraber çekilmiş bir resmini ve yeni kendisine ait resmi ve bu Kocacık Türkleri hakkında Numan Bey’in Numan Kartal Bey’in çok kıymetli bir çalışması var

Atatürk ve Kocacık Türkleri diye meraklısı olan arkadaşlarımızın bunu da edinmelerini tavsiye eder şimdi buraya kadar bizim bildiklerimiz Atatürk‘ün Kocacık köyündeki veya yerleşesindeki Kızıl Ahmet Efendi’nin kendisinin Ali Rıza’nın babası olduğuydu ama ondan öncesine ait olan çalışmaları Mehmet Danyal Hergünsel beyin kıymetli çalışmaları neticesinde bende öğrenmiş oldum ve bunlar daha önce yazılı olarak kendisinin yazmış olduğu bu kitap içerisinde ki kitap uluslararası Balkan hikayeleri No 2 burada ilk defa yazıldı ama bildiğim kadarıyla internet vasıtasıyla sizlere ilk defa kendi çalışmalarını kendi ağzından bu önemli bilgileri aktarmış olacağız

Mehmet Danyal Hergünsel Beyi bu konuda dinleyelim Mustafa Kemal Atatürk‘ün ataları konusunda Mehmet Danyal Hergünsel Beyden önemli bilgiler alacağımız inancındayım

Mehmet Bey hoş geldiniz İyi günler Mehmet Bey ben önce bir sizin kendinizi kısaca tanıtmanızı rica edeceğim biraz sesi de yükseltirseniz memnun olurum Buyurun efendim

Mehmet Danyal Hergünsel

Sakarya Hendek doğumluyum babam İbrahim Hergünsel emekli Tekel Müdürü annem Hendekli Mülazımoğlu Ailesinin evladı. İlkokulu babamın görevleri nedeniyle değişik şehirlerde okudum, ortaokulu Hendek’de bitirdim, daha sonra yatılı olarak Haydarpaşa Lisesi ve İstanbul Teknik Üniversitesini bitirdim, emekliyim, şu anda danışmanlığım var ama fiili olarak Emekliyim daha çok otomotiv ve demir çelik sektörlerinde görev yaptım.

Peki Atatürk’ün ailesi ile sizin aileleriniz arasındaki bağlarından bahseder misiniz; bu bizim aile içinde konuşulan ama dışarıda çok dillendirilmeyen bir konuydu rahmetli Dedem Falih Rıfkı Atay’ın kitaplarında da bütün üçlemelerinde görürsünüz İttihat ve Terakki Umum Merkezinden Cafer bey aynı zamanda Selanik doğumlu Atatürk’ün de doğduğu Mahalle hem komşular Hem aynı iptidaiye birlikte gidiyorlar Atatürk dedemden büyük ama bizim ailenin tahminine göre Atatürk 1877-1878-1879 doğumlu olabilir yani birazcık daha 81’den büyük olduğunu düşünüyoruz. Dedeniz esas nereli efendim? dedem köken itibarıyla doğum yeri Selanik ama aile Üsküplü dedem Beyşehir Çavuş Yörüklerinden.

1467 yılı sonrası iskana tabi tutulan Beyşehir Çavuş yörüklerinden yani Beyşehir’den Makedonya’ya Osmanlı tarafından göçüyorlar oradaki ilk yerleştikleri işte bugün zaten sizin önemli belirteceğiniz yerleşmenin adı nedir efendim?

Stepleva efendim. Bu küçük kırmızı ile gösterdiğimiz bugün Arnavutluk topraklarında sınıra yakın 1250 metre yüksekliğinde Bir yerleşim yeri değil mi? Evet efendim Kalkan Dağı’nın sırtını dayamış bir esasında köyde demeyelim Bir ara 200 sene önceki nüfusu yaklaşık 4000 olan bir yer. Önceki nüfusa çok dikkat edin Numan Kartal beyin kitabında biliyorsunuz iskana tabi tutulan ailelerin ben bu kitabı Konya’dan buldum tek tek aileleri yazarlar Çavuşları orada görebilirsiniz Çavuşlar kalabalık bir aile 1305 çadır bunların bir kısmı da Yunanistan’da daha sonra Langaza, Sarıgöl dediğimiz ama Çavuş Yörükleri Kayı kökenlidir esas ismi Kayı olan yere yerleşiyor 300 kişi civarı orada kalıyor büyük bir kısmı gene tepede sıcak suyu olan patates yetişen florası çok mükemmel bir yer olan Steplevaya yerleşiyorlar.

Biraz da konumu itibariyle gerçekten yüksek güvenlikli ve korunmaya elverişli bir yer. Bu bahsettiğiniz yerin bugünkü girişindeki tanıtım panosu. Efendim herhalde biliyorsunuz zamanında Stepleva, Debrei Balaya bağlı o zaman şimdi hep anlatılır Atatürk‘le ilgili Kocacık diye Tabii ki Kocacıkla Stepleva arasında atla giderseniz eğer 13-14 kilometre bir mesafe var fakat günümüzde o şekilde gitme şansınız yok sınır kapısından bir u çizerek gidebiliyorsunuz.

Kızıl Ahmet Efendi

Ben Kocacığa da uğradım Kocacıklarla da görüştüm Atatürk‘ün dedesi Kızıl  Hafız Ahmet Efendi millet bu Kızıl Hafızı yanlış anlayabilir kızıllık bizim Oğuz türklerinde verilen bir lakaptır kızılkeçili gibi mesela Karakeçili gibi. Bunu da anlatmak şimdi gençlere çok mümkün sizler gibi bu konuya ilgi duyan Türklerin ataları konusunda derin araştırmalar yapan işte Hatta çok önemli şeyler de söyleyeceğim Bizimkiler oraya gittiği zaman Atatürk‘ün Türkiye’de herkes Dedesini biliyor değil mi dedesinin babasını bilen var mı yok onun babasını bilen var mı? yok.

Bu programda sizin en büyük katkınız bu konuda olacak yani Çavuşlar Anadolu’dan göç ettikleri Atatürk‘ün atalarıyla beraber bu yere burası bugünkü görünüşü yeşillikler içerisinde yaşamaya çok uygun bir coğrafya. Çünkü gördüğünüz cami var ileride görüyorsun değil mi bu Cami babaannemin babası onlar şapku diyor Biz yabgu diyoruz, Hacı Bayram Yabgunun arazisinde. Büyük dedemin yani Hacı Bayram Beyin kardeşinin adı da Velidir o da size herhalde anlamlı bir şey söyleyebilir. Hacı Bayram ile Veli beyin küçük kardeşlerinin adı Cevahirdir. Aile Bayrami bir ailedir. Atatürk‘ün de zaten Anadolu’da Ulus’ta Kaan töreni yapıldıktan sonra Kızılca gün diyelim Hacı Bayram Veli Hazretlerini de ziyaret etmesi de buna bir vurgudur. Bu konuyu da burada belirtmiş olayım.

Yörükler ve Albanlar

Bizim dedemizin arazileri Çavuşlar üst mahallede sizi şöyle sağ tarafa alayım daha yüksek yerlerde. Köyün yüzde yetmişi Mersin hocanın bana söylediği Çavuşların arazisi %30 Hocalıların arazisi. Mersin Hocanın ismine dikkat ettiniz değil mi Kardeşinin adı da İzmir Hocadır. Yani Mersin’den İzmir’e bir yay çizerseniz orada neyi görürsünüz Torosların Yörüklerini. Böyle bir iz çok anlamlı. Bu isimler çok anlamlı bir ifade gerçekten babalarını da kutlamak lazım Çok ilginç Efendim Stebleva da eski Bulgar hanlığından kalma o bölgede Han Asparuk zamanından kalma aşığı inen Bulgar aileler var. çok eski ama sporlar zamanında aşağı inen Bulgar kökenli aileler var.

Fakat Bizim Türkler yörükler oraya gittiğinde biliyorsunuz Obalı evlilikleri 7 göbek aranır. Türkler evlenebilecekleri kim var diye baktıkları zaman akraba olmayacak bir İkincisi de ve Müslüman olacak kimi bulabiliyorlar dışarıdan O zaman Arnavut diyorlar ama yanlış bir tabir doğrusu Müslüman Albanlar. Bu konuda da sizi kutluyorum Mükemmel bir program yaptınız hepsini de Arnavutluğa ve oradaki dostlara gönderdim. Ben sizin yaptığınız programları çok beğeniyorum. Tabii böyle olunca bizim Yörüklerde mesela çok enteresan Babam işte sağ tarafta görüyorsunuz esmer büyük bir resmini koyacağım biraz çekik gözlü orta boylu fakat amcam sap sarışın masmavi gözleri var Hatta eşim biz nişanlı iken amcamı gördüğü zaman acaba Atatürk‘ümü gördüm filan demişti. İkiz gibi yani o kadar çok benziyordu bu nereden kaynaklanıyor şunu söyleyeyim size. Orada Alban gelini olmayan hiçbir Türk ailesi yok, muhakkak onlar da bir evlilik vasıtasıyla beraberlik sağlanmıştır biraz da renklilik galiba oradan geliyor olabilir diye düşünüyorum. Efendim Atatürk ün babasının Kızıl  Hafız Mehmet Efendi adında bir amcası var.

Kızıl  Hafız Mehmet Efendi 1805 Kızıl  Hafız Ahmet Efendi 1815 doğumlu bunu Kıymetli arkadaşım Levent Ağaoğlu belgelerden, tarihi kayıtlarından buldu. Telefonumda şu anda var ama ben bunu size e-mail olarak da atacağım. Kızıl  Hafız Mehmet Efendi ve Ahmet Efendi Steblava doğumlu. Bunların babaları Ali Piruş Efendi, bu lakap Yörüklerde kullanılan bir sıfat diyelim Ali Piruş Efendi, Ali Rıza bey‘in dedesi oluyor Pürtelaş diye de bir laf vardır zaten evet kutluyorum tamamı Peki onun babası kim lakabı Conka olan Mustafa Bey bu kişi Evet büyük Çavuş sülalesinden ama lakap olarak Conka verilmesinin sebebi de sözü, yüreği, bileği, aklı güçlü olan bir kişi anlamına geliyor aynı zamanda Conka ismi lakap oluyor dikkat ederseniz Atatürk en yakın arkadaşı kardeşten ötedir Nuri Conker Beye soyadı ne olarak veriyor Conker. Yani dedesinin lakabını Zaten size gönderdiğim resimler de de Conka Mustafa adına bir Çeşme görürsünüz Şimdi bu husus çok önemli.

Üsküp

Ben çok önemli bir Alban ailesinin ferdi olan Ferit Buşati Bey Köydeydi babaannemin amcasının oğlu Naim amca bizi görmek için Tirandan geldi, sarıldı ve ağladı. Halbuki Naim amca ne Dedemi, ne babamı görmüş bir kişi. Sebebi ise bizimkiler 1821’de bölgede olaylar başlayınca 11 aile Çavuşlar Çapalar, Kuburlar, Muradiler, Bağışlar ve ben Yabgular diyorum Şabgular bunlar çevredeki halklarla sorun yaşadıkları için büyük kısmı Üsküp e göç ediyor. Çünkü orası o kadar enteresan bir bölge ki işte kuzeyinde Slavlar var, batısında Yunanlılar var Efendim doğusunda Makedonlar var ve 1839’u biliyorsunuz zaten Balkanların en hassas olduğu dönemler 12 Aile yavaş yavaş Üsküpe göçer. Mesela Atatürk‘ün amcası Kızıl  Hafız Mehmet Beyde Üskübe göç eder.

Üsküp de onların geniş aileleri vardır, Kuburlar, Muradiler, Bağışlar, Yabgular filan onlar akraba idiler. Bizim Atatürk‘ün ikinci bir olayı daha biliyorsunuz Şam’da görevliyken Kahireden gemiyle Mısır’dan Kaçak olarak Üskübe geliyor İttihat ve Terakkinin esas çekirdeği İşte o zaman benim dedelerim Atatürk zaten Birbirlerini çok iyi tanıyanlar Balkanlardaki o zaman Resneli Niyazi beyler ve diğerleri İttihat ve Terakki’nin bir alt hazırlığı olan Vatan ve Hürriyet isimli Cemiyeti kuruyorlar. Üsküp aileler için çok korunaklı bir yer ancak Ticaret Merkezi değil bizim ailelerimizin bildiği işler belli hayvancılık Kerestecilik Sonradan da tütün ticareti.

Bu üçü çok önemli. Hanımlar ve ailelerin Üsküpde kalmasına rağmen bir ticaret merkezi olan Selanik o zaman ekonomik şartlarında daha gelişmiş daha dış dünyaya açık ve daha Merkezi bir konumda Çünkü Liman şehri Üsküp‘te Bu imkanı bulmanız mümkün değil. Aile büyükleri orada ticaret yapmaya başlıyorlar. Benim dedemin dedesi Cafer Bey durumu iyi olan kereste ticareti yapan bir insan. ilk milletvekillerinden gene akrabadan Kütahya Milletvekili Mehmet Somer Bey bunu hatıralarında anlatıyor Cimer’de de var.

Ali Rıza bey biliyorsunuz reji de memur olarak görev yapıyor yani tütün İdaresi reji dediğimiz bu bugünkü tekelin karşılığı fakat tabi maddi imkanları sınırlı yetmiyor bir evlilik yapıyor. Balkan yazarlarındaki benim kökler makalemden bir sonra bir yazı daha var Evet o Yazıda çok ilginç bir şey yakaladım Turgay Bey Atatürk‘ün annesi yani bizim Obadan Langaza da yerleşen yaklaşık 300 hane yerleştikleri yere Kayı adını vermişler (Kayı, Sarı Göl, Langaza). Demek ki bu aileler birbirlerini o zamandan tanıyorlar.

Zaten Langaza dediğimiz yer eski adı kayı olan 1467 sonrası orada yerleşen Karaman Türkleri. Bu köy halkı daha sonra Yunanistan’da hiç kimse kalmadı ve hepsi Türkiye’ye geldiler. Yani bunlar birbirlerini tanıyan ve belli ovalardan gelen ilişkileri olan insanlar. İşte Atatürk‘ün anne tarafı ama ben tabi baba tarafından olduğum için o konuda yeteri kadar bir bilgi sahibi değilim Sarıgöl, Langaza veya Kayıdan olanların bu konuda yaşlıların ellerinde döküman olanların daha net konuşabileceklerini düşünüyorum. Kitaptaki işte bu bilgi beni bu noktaya götürdü. O zamanki bölgenin durumunu düşünün Rum çeteciler bir taraftan Yunan çeteciler tabiri yanlış olur orada daha sonra Bulgar komitecileri Şimdi İttihat ve Terakki herkes zannediyor ki tek bir kanattan müteşekkil. Hayır İttihat ve Terakki içinde o zaman değişik gruplar var.

Enver Paşa, Talat Paşa, Bahattin Şakir, Mustafa Kemal Atatürk de İttihat ve Terakki Cemiyeti içinde olan bir Osmanlı subayı ama zannediyorum ki dedemler daha çok o zamanki dönemde Sayın Akıncı bey kitaplarında yazıyor daha çok genç ve dinamik olmalarından ve bölgeyi iyi tanımalarından dolayı İttihat ve Terakki içinde farklı görevler üstlenmişler. Dedem Bu arada Fahri Rıfkı Atay Bey’in yazdıklarından görebilirsiniz. Şam 4 üncü Orduda Cemal Paşa var şifre çözme sorumlusu.

Şimdi bu da çok enteresan İnşallah sizinle de gitmek nasıl olur benim orada babaanneden kuzenlerin var Bunlar 7-8 lisan konuşurlar. Çok enteresan değil mi yani çok ilginçtir öyle Üstelik Kapalıçarşı’daki hanutçular gibi değil yani her lisanın hakkını vererek herkes zanneder ki işte Makedonca Bulgarca Rusça Slavca bunlar çok yakın değil hepsi farklıdırlar. Bunlar eski Yunanca da Konuşurlar oradaki enteresan bir topluluktur ama ana dil asla değişmez Türkçedir. Bakın bugün bile yengem Necmiye Arif hanımefendi gelin alırken bile şart koşar Türkçe ana dili olacak diye. Şimdi bu şuuru Bugün biz Anadolu’da göremiyoruz

Stepleva

Atatürk‘le ilgili çok tevatür var Shoqada Stepleva diye bir Face sayfası var Mersin Hoca oraya bir yazı koydu, Atatürk‘ün Çeşmesi var Atatürk‘ün işte Mahallesi var Atatürk‘ün yolu var Bunu devamlı birileri taşlıyor falan kırıyor orada ilginç bir tabir kullandı dedi ki Arnavutluk hükümetinin Kadim yüz Türk köyünden biri kabul ettiği Stepleva, Atatürk ü yetiştiren steplishler yani bunu hak etmiyorlar dedi. Bir ay sonra ben Allah’tan o sayfanın resmini çekmiştim. Bir ay sonra onu Türk köyü yerine turistik köy yaptılar ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi oradaki dostları çok fazla sıkıntıya sokmamak için daha fazla konuşmak istemiyorum.

Steplava köyünde bilgi aldığım Ferit Buşati amca önemli bir Alban ailesindendir. Kendisi 30 sene Libraj şehrinde nüfus idaresinde çalışmış. Kendisinden Steplava ile ilgili 1470 yılından 1770 yılına kadar olan belgelere ulaşmak istediğimi söyledim, kendisi de elinden geleni yapacağını söyledi ancak bu güne kadar bir bilgi alamadım.

Steplava çok önemli bir yer. Ben buradan tarihçilerimize sesleniyorum, ben bir tarihçi değilim, Teknik Üniversite mezunu Yüksek Mühendisim ve iyi bir tarih okuruyum. Kitaplığımda yerli, yabandı bütün tarihçilerin eserleri mevcuttur. Steplava konusunu iyi incelemeden Atatürk ün baba tarafı ile ilgili bir şey yazmak matematiksel gerçeklere aykırıdır. Steplava ya giden yolun 17 km lik kısmı kayalık ve kötü bir yoldur bu nedenle kolay kolay kimse gidemiyor. Bu vesile ile Atatürk ve Ailesi ile ilgili kitap yazanlar aradı, onlara siz hiç Steplava ya gittiniz mi? dedim. Bana Steplava neresi dediler bunun üzerine Atatürk ün baba tarafını Selanik de mevlevihaneye bağlamışsınız bunu hangi belge ve bilgiye dayanarak yazdıklarını sordum. Bakın şu anki Kosova genel kurmay başkanı, eski Makedonya parlamento meclis başkanı, dedesinden kalan bilgilerle Atatürk ün ailesinin Steplavalı olduğunu söylüyor.

Değerli arkadaşım Levent Ağaoğlu Arnavutluk büyük elçimiz vasıtasıyla Steplava kayıtları ile ilgili bilgi almak için yetkililere başvurduk. Bize gelen cevap da tüm belgelerin 1445 den sonra Enver Hoca tarafından yok edildiği söylendi. Ben buna inanmıyorum. Bu nedenle tarihçilerimize bir görev düşüyor, o bölgede çok akrabam var. Steplavada, Lbrajda, Deprede keza Topkapı Saray kayıtlarında eski kayıtlar net olarak çıkabilir.

Bu da tarihçilerimiz en büyük görevidir. Türkiyede biraz İngiliz biraz başka mahreçlerin adamları yüksek cehaletlerinden ötürü Ali Rıza beyin Dedesi, Ali Piruş Efendiyi A. Piruş yazıldığı için Aptuş efendi diye babası olarak gösteriyor. Buna maalesef inan ve itibar eden alçak ve hainler var işin en acı tarafı bu. Atatürk hayatı boyunca her adımı ile Türklüğünü ön plana çıkarmış bir değerimiz. Türkiyenin ismini Kemaliyede koyabilirlerdi. Almanlar Çanakkale savaşında silah ve mühimmat gönderdikleri zaman sandıklarda Enverland yazıyordu.

Çavuş Yörükleri

Bakın 2 Karamanlı Türklük adına çok önemlidirler ilki Türkçeyi bu topraklarda başat kılan Karamanoğlu Mehmet bey ikincisi de gene Beyşehir Karaman Çavuş Yörüklerinden bu ülkeye Türkiye adını veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Lütfen ilgili tarihçileriniz gelsinler sadece 17 km lik yolu çıkmayı göze alsınlar kayalık bir yol Libraj dan jip kiralanıp gideriz. Geçenlerde Tarihçi Bahtiyar Aydın kardeşimle yaptığınız programda çok önemli noktaya temas ettiniz, Bahtiyar Aydın kardeşime iyi dileklerimi gönderiyorum. Buradaki önemli konu Anadolu’daki hristiyan Türkleri anlamadan Türk tarihine katkı vermek çok zor.

Geçen hafta ata memleketim, Beyşehir Çavuş köyüne gittim, Çavuş köyündeki Selçuklu camiinin inşaat tarihi 1289 yılıdır. Bizimkilerin köyde bir kişi kalmamak kaydı ile iskana tabi tutuldukları yıl 1467-1470 arası. Bakın sadece Beyşehir Çavuş Yörükleri değil Seydişehir Çavuşda var. Rahmetli Babam İstanbul Şilede Çavuş mahallesi mezar taşlarını okuduğunda kendisi arapça, farsça ve ingilizce hakimiyeti yüksek bir insandı mezar taşlarındaki 1500 lü yılları görünce, muhtemelen bunlar da buraya iskan edilen başka Çavuşlar dedi. İskan sadece Makedonya ve Güney Bulgaristan’a değil Sinop hatta Trabzon’a kadar Karamanlı Türklerin yerleştikleri bölgeler oldu.

Ben tarihçi değilim Ailemden kalan ve araştırarak edindiğim elimdeki belge ve bilgi ve Makbule adında kardeşleri vardı. Bu isimler benim ailemde de var. Bunlar üst dedelerden gelen adlardır. Çok konuşulmayan bir konu daha vardır Atatürkün üvey babası Ragıb bey, babası öldükten sonra Zübeyde hanım Mustafa Kemal ve Makbule hanımla Atatürk’ün dayısının çalıştığı Langaza (Kayı, Sarıgöl) çiftliğe giderler ama olumsuz şartlardan geri dönerler. Babamın dedesi İbrahim beyin Üsküp müftüsünün kızı olan hanımı vasıtasıyla yaşını almış ilk eşini kaybetmiş reji müdürü Ragıb bey ile evlenir. Bu evlilik de hem ailenin korunması hem de sahiplenme ile açıklana bilir.

Siz hatırlarsınız belki Üsküdar da meşhur tatlıcı Zeynel vardı oda bizim büyük amcamız dededen babam İbrahim bey ile kuzen idiler. Bizim büyük Çavuş ailesi İttihat ve Terakki içinde deşifre olunca o dönem üst rütbeli önemli bir Çerkes paşa muhtemelen o da ittihatçı idi, Beykoz tarafında bizim aileye geniş arazi veriyor. Bizimkilerde yanlarında sütü peyniri çok iyi işleyen beş pomak aileyi yanlarında getiriyor. Ben çocukken o bölgeye Çavuşların Çiftliği deniyordu. Bugünkü ismi bizim aileden dolayı Çavuşbaşı olarak biliniyor. Kısaca Beyşehir Çavuş köyünden 430 yıl sonra aile Beykoz Çavuşbaşına gelerek tekrar Anadolu topraklarına dönüyorlar.

Mehmet Danyal bey çok önemli bilgiler verdiniz sizi kesmek istemedim. Atatürk ün ailesi Beyşehir Çavuş Yörüklerinden Ali Rıza bey onun Babası Kızıl  Hafız Ahmet Efendi onun babası Ali Piruş Efendi onun da babası Conka Mustafa Bey. Diyorsunuz ki 1467 den sonra 300 senelik kopukluğunda eski belgelerin incelenmesiyle mümkün. Bu da Türk tarihçilerine verilmiş bir görev oluyor. Bunları ortaya koymanız çok değerli idi. Ben Conka Mustafa Bey konusunda ilk defa bilgilendim. Bu konularla ilgili olmama rağmen Kızıl  Hafızdan sonrasını bilmiyor idik.

Kocacık Meselesi

Turgay bey Ali Rıza bey 1839 Selanik doğumlu. Kocacık meselesi Ali Rıza beyin babası Kızıl  Hafız Ahmet beyin gençliğinde bir müddet Kocacık köyünde medrese hocalığı yapmasından geliyor. Kocacık köyüne gittiğimde Atatürkün dedesi Kızıl  Hafızın babası kim akrabaları kim pek bir cevap alamıyorsunuz ama Steplava ya gittiğinizde Atatürk ün atalarının oturduğu mahalleden Büyük büyük dedesi Conka Mustafa Beye kadar size bilgi veriyorlar. Ferit Buşati amcaya peki bu Conka Mustafa kim dediğimde bana dönerek sizin Çavuş ailesinin bir üyesidir dedi.

Steplava ile Kocacık arası kuş ölçümü 13, 14 km. Her ikisi de 1200 metre yüksekliğinde yayla iklimine sahip olan yerler. Atatürk ile ilgili bundan sonra bir referans alınmak istenirse bunu Steplava üzerinden yapmak gerekir. Shoqada Steplava sayfasında benim de hoşuma giden tartışmalar oluyor.

Albanlar

Alban kardeşlerimizden bazıları Atatürkü Arnavut olarak sunmak isterken, bazıları kardeşim her şeyi kendimize maletmeyelim. Burada Türkler vardı ve Atatürk her şeyi ile Türklüğü ön planda tutan bir Osmanlı subayı idi. Bana göre Albanlarda kadim bir Turan halkıdır. Buna her yerde söylüyorum. Arnavut adı maalesef onlara Grek (Yunanlı) tarafından verilmiş bir addır. Grek lafının ne anlama geldiğini biliyorsunuz. Eski tarihçiler Grekler için Trabzondan, Karadeniz kıyılarından, Marmaradan topladıkları hayvanları Egenin ve Mısırın sahil kesimlerinde satanlara verilen isim. Fazla bir şey söylemek istemiyorum.

Mehmet Bey açıkca söyleyelim karşılığı hırsız demektir. Bu biliniyor.

Çavuş Yörükleri

Efendim Yunanlı diye bir halk var mı yok, genetik biliminin ışığında Fethiye Sarper Erdemgil ki ailesi Kocacıklıdır. Bu işlerle çok uğraşıyor. Ben Çavuş yörüklerinden Cafer Beyin torunu olarak genetik test yaptırdım, Atatürkün büyük amcası Kızıl  Hafız Mehmet Beyin Türkiyede torunları yaşıyor. Atatürkle birinci dereceden akrabadırlar. Orhan Erbatur Bey var. Bunlarında çocukları var. Çok değerli bir ailedir. Gerekirse bu konuyu genetik olarak da ispat etmek mümkündür. Biz hala Balkanlarda Büyük Çavuş ailesi olarak tanınırız. Atatürk dedeme soyad verirken dedem Cafer Beyin İttihat ve Terakki Cemiyetinin Türkçü kanadının adamı olması hasabiyle ERGÜNSEL yani biz Kayı kökenli olduğumuz için (Kayı Gün Beyin Oğludur) SEL, Selçukluya olan saygı ER de Türklerde rütbesiz asker, Yörüklerde de erim (Başım, büğüm) demektir. Yine biz Çavuş ailesinin bir büyük kahramanı babamın orada kalan kuzeni Ferhat İslam Çavuşi idir. Hitlerin kuvvetlerine karşı yakın arkadaşları ile büyük bir kahramanlık göstermiş ve 23 yaşında şehit olmuştur.

Alban halkı Ferhat İslam Çavuşi’yi büyük bir kahraman olarak görmektedir ve belki de ona olan saygıdan Çavuş ailesinden Bakanlar ve üst rütbeli bürokratlar Albanya’da görev yapmışlardır. Ülkemizde de biliyorsunuz Kafkas kökenli bir çok önemli isim Bakan, General, Yüksek bürokrat olarak görev yapmışlardır. Kafkas halkı İskit ve Sakalardan gelen kadim Türk turan halkıdır. Peki Balkanlara baktığımızda herkes Türk mü? Türkler daima yönetici sınıftır. Bugün Avrupa’daki Kraliyet ailelerine bakın hepsi genetik olarak kuman kökenlidir. İnternetten de bunu bulabilirsiniz. Hatta Amerika’daki yerlilere maalesef soykırım uygulayan İspanyol komutan da bu genetiktendir. Bunu Bahtiyar Aydın hocamızda ifade etmiştir. Belki bu konu epigenetik ile açıklanabilir. Size teşekkür ediyorum.

Bir 15-20 yıl sonra genetik biliminin ışığında ve epigenetik bilimi ile çok şeyler açıklanacaktır. Değerli Hilmi Özden Hocama selam ve saygılarımı gönderiyorum. Gaspıralı İsmail beyin işte, dilde ve fikirde birlik ifadesi ile Hilmi Hocamın epigenetik makaleleri birbirine çok uyum sağlar. Atatürk ne mutlu Türk olana değil, Ne Mutlu Türk diyene demiştir. Mesele Atatürkle kan bağınızın olması değil, Atatürkün Türk ulusuna yaptıklarını devam ettirmek, sahip çıkmak ve yolu izlemek olmalıdır.

Mehmet bey çok teşekkür ediyorum. Bundan önce Balkan Hikayeleri kitabınızda KÖKLER isimli anı biyografi makalenizde yazdıklarınızı bu programda yüzbinlere anlattık. Bundan sonra konunun takibi ve Beyşehir Çavuş köyü ile Conka Mustafa Bey arasındaki yaklaşık 300 senelik kısmı tarihçilerimiz tarafından araştırılacaktır. Verdiğiniz kıymetli bilgiler için size çok teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

 


Subscribe For Latest Updates
And get notified every monday at 8:00 am in your mailbox
Previous article
Next article
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular