HomeMAINHegel Felsefesinde ve Türklerde Devlet

Hegel Felsefesinde ve Türklerde Devlet

Hegel devlet felsefesi ile Türk devlet felsefesinin karşılaştırılmasının yaratacağı faydalar katkılar çok değerlidir. 
Hegel, devlet ve tarih felsefesi incelemelerinde devletlerin ve toplumların en derinine kadar inmiş, yönelmiştir. Karşılaştırma açısından Türk devlet felsefesi kaynakları da Oğuz Kağan, Dedem Korkut destanından başlamak üzere günümüzde Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e kadar uzanan bir destanlar, yazıtlar, yazmalar, yayınlar silsilesi içerisinde değerlendirmeye alınmıştır.
Hegel’in yaşadığı dönemde Orhun Yazıtları henüz daha keşfedilmemişti kendisinin ölümünden 70 yıl sonra keşif gerçekleşmiştir, fakat yaşadığı dönem içerisinde destanlar, yazmalar örneğin Kutadgu Bilig, Hammer tarafından Viyana kütüphanesine getirilmiştir. Bunlar, Farabi, Birûni, Gazali, Hegel’in bilgisi dahilinde olması gereken düşünürler ve bunların pas geçilmesi, göz önüne alınmaması kafamızda soru işaretleri oluşturmaktadır.
Türk devlet felsefesindeki gönül ve kut kavramları başka ulusların sözlüğünde yer almayan, yer bulamayan kavramlardır, bu kavramlar da Hegel felsefesinde göz ardı edilmiştir.
Hindistan‘ı kaleme alan Hegel acaba neden Türkistan’ı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kurumsal kimliği altında Türkiye’yi göz ardı etmiş, oryantalist bakış açısıyla doğu despotizmi adı altında sınıflanarak, Ege’nin mirası ön plana geçirilmiş ve felsefe bir ön yargının inşa edilmesi ve kalıpsallaştırılması konusunda maksatlı hizmetlerde bulunmuştur.
Burada söz konusu olan özgür düşünce değil, Hegel’in ait olduğu devletin stratejik çıkarlarıdır.  Yani Rusya, Alman devletinden destek görmüştür, burada Alman devletinin menfaatlerini göz ardı edemeyiz. Avusturyalı tarihçi diplomat ve doğa bilimleri uzmanı Hammer de hemen aynı tarihlerde 1774 yılında doğmuş 1856’ya kadar süren hayatı boyunca Osmanlı Tarihi başlıklı eseri de ortaya koymuştur, buradaki bilgilerin Hegel tarafından nasıl değerlendirildiğini ya da değerlendirilemediğini açık bir şekilde görmekteyiz.
Çalışmamızda Türk devlet felsefesini yukarıda belirttiğimiz gibi çok sayıda düşünürleri ve eserlerini kapsayacak şekilde geniş bir çerçevede değerlendirmeye aldık. Türk devlet felsefesinin bu şekilde bir zaman derinliğinde ve düşünür çeşitliliği içerisinde, sübjektif bakış açılarını ve farklı zihinsel değerlendirmeleri içerecek şekilde ortaya koymak, konuya ilişkin Türk devlet felsefesinin daha henüz ortaya konulmamış olması açısından önemlidir.
Hegel’in tarih felsefesini Eski Yunan, Eski Roma, Hindistan, Çin, İran toplum ve devlet yapılarını en eski zamanlara kadar giderek incelemesi örneğinde olduğu gibi, Türk devlet felsefesi de Türklerin en eski zamanlarına kadar giderek incelenmelidir.
Binlerce yılı kapsayan zaman dilimi içerisinde Türklerin kurdukları çok sayıda devletler ve bu konuda düşünürler yolu ile, devlet adamları yolu ile geliştirdikleri düşünceler, bunların destanlara, yazıtlara, yazmalara, siyasetname dalındaki eserlere yansıması, bizi, değerlendirmemiz gereken çok zengin bir literatüre ulaştırmaktadır.
Fakat bu zengin literatüre karşın ortada Hegel örneğinde olduğu gibi kapsamlı, dallanıp budaklandırılmış bir Türk devlet felsefesi söz konusu değildir.
Türklerin kurdukları devletlerden Göktürkler, Karahanlılar, Selçuklular, Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti devletlerinde siyasetname tarzında eserler ortaya konulmuştur. Bu eserlerin ortaya koyduğu derinlik ve süreklilik arz eden bir çizgi söz konusudur.
2000-2019 yılları arasında devlet felsefesi başlığı altında bulunan tez sayısı sadece dokuzdur, bunların sadece ikisi doktora tezi diğerleri yüksek lisans tezidir. Bu tezler arasında Gazali, İbni Haldun, Cahit Tanyol, Aristoteles, Nizamülmülk, Atatürk Farabi, Kınalızade Ali Çelebi‘nin devlet felsefeleri incelenmiştir. Görüldüğü gibi son derece yetersiz bir tablodur, devlet felsefemiz Türk üniversitelerinde son 20 yıl içerisinde sadece iki doktora tezi ile inceleme altına alınmıştır.
Hegel, akıl konusunu en yüksek en tepeye yerleştirmiştir ve eserlerinden birisinin adı da Tarihte Akıl’dır.
Ziya Gökalp, Yeni Mecmua yazıları Ötüken yayınları sayfa 222-241 arası aile ahlak, Türk ailesinin temelleri, Türk ailesinin bünyesi bölümleri mevcut. Ziya Gökalp’in Türkçülüğün Esasları kitabının yedinci bölümü tarihi maddecilik ve toplumsal idealizm burada Marx ve Durkheim inceleniyor
Ziya Gökalp, Hars ve Medeniyet kitabı, Bilge Oğuz yayınları içerisinde Hars ve Siyaset bölümü var, 68 den 75. sayfaya kadar olan bölüm.
Benzeri kaynaklar konusu Türk devlet felsefesinde mevzubahis değildir ve neticede Türk devlet felsefesi, bir filozofumuz tarafından ortaya konmamıştır, sistematize edilmemiştir.
Türk devlet felsefesi için kaynaklar ise son derece zengindir, destanlar, yazıtlar, Oğuz Kağan Destanı, Dede Korkut Destanı, Yazıtlar, Kutadgu Bilig gibi kaynaklar, geliştirilecek devlet felsefesi konusunda temel kaynaklardır.
Türk Devlet felsefesi, filozofunu beklemekte ve çağırmaktadır.
Hegel’in devlet felsefesi incelemelerinde temel kaynaklar Aristo Eski Yunan ve  Alman filozofu Kant’dır. Hegel’in ortaya koyduğu ise bir Alman devlet felsefesi değildir, evrensel manada bir devlet felsefesidir. Bu noktada dikkat çekicidir.
O halde insanlık tarihinde devlet konusunda en teşkilatlı kavimlerden olan ve çok sayıda ülkenin devlet kuruluşlarında yapılanmalarında bizzat yer alan Türklerin ise sadece kendileri açısından Türkler açısından değil, fakat bütün insanlık alemi açısından bir devlet felsefesi ortaya koymaları taşıdıkları misyonla uyum içerisinde bir girişim olacaktır.

İncelememiz kapsamında Türklerin devlet felsefesi kapsamlı olarak Oğuz Kağan destanından başlayarak Atatürk tarafından özellikle Medeni Bilgiler kitabında ki,  siyasetname tarzında bir kitaptı, devlet ve diğer başlıkları detaylı bir şekilde incelemeye tabi tutacağız. Burada söz sorusu olan destanlar yazıtlar yazmalar siyasetnameler filozoflar devlet adamları kağanlar vezirler ve düşün adamlarımız şeklinde bir değerlendirmeye tabi tutacağız. Bu konuda ortaya çıkarılacak eserler ile devlet ve işhayatına yazıtlar, yazmalar, yayınlar birikimimizden kaynaklar kapsamında felsefi bir çerçeve de kazandırılmalıdır.

Hegel neticede evrensel gözükürken aslında Alman devlet felsefesini ortaya koymuştur ve yararlandığı kaynaklar ise Eski Yunan ve Alman devlet felsefesinden Alman İdealizmi ekolü çerçevesinde 18-19. yüzyıl idealist filozofların çizgisinde olmuştur.

Türklerin devlet felsefesi ise ortaya konulmamış olmasına rağmen tamamen söz ile yaşayan destanlar, taşa yazılan yazıtlar ve el yazmaları ile çok zengin bir literatür olarak ortada durmaktadır.

HEGEL DEVLET FELSEFESİNDE EN ÇOK KULLANILAN KAVRAMLAR
TÜRK DEVLET FELSEFESİNDEKİ KARŞILIKLARI
HEGEL  TÜRK 
DEVLET FELSEFESİ DEVLET FELSEFESİ
Birey Kişi
Çin Tabgaç (Kuşak. Küç).
Devlet/e/i/in/ler/te İl. Kamu. Kut
Din Gök. Kök
Evrensel Kök
Halk Bodun
Kendi Kendi. Könül
Kilise Gök
Öz/gür/lük Kişi. Öz
Platon Bilge. Küç
Roma Rum. 550 Göktürkler. Kuşak
Siyasi Kut
Tin/Ruh Kut. Könül
Yunan/istan Yunan/istan. Kuşak

 

E-Posta Bültenimize Bekliyoruz.
Haftalık olarak, sizinle tüm içeriklerimizi e-posta yoluyla paylaşıyoruz.
icon
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular