HomeREADERSLEADERSHIPAtatürk'ün Anayasa hakkındaki sözleri

Atatürk’ün Anayasa hakkındaki sözleri

TESPİT: Atatürk ve Anayasa. Efendiler, Anayasamız tümüyle ulusun isteklerini, Meclis’in niteliğini ve gerçek biçimini gösteren bir yasadır. Bu yasa olmasaydı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gerçek niteliği hakkında dünya kesin bir fikir edinemeyecekti ve düşmanlarımız bunun için çok çaba harcamışlardır. Yüce heyetiniz geçici, havada, temelsiz, hiçbir şeyi temsil etmeyen bir topluluk gibi göstermeye çok çalışmışlardır.

SORU: Atatürk ve Anayasa. Yüce Meclis’inizce kabul edilmiş bir ilke vardır ve o da var olan yasaların yerine yenileri konmadıkça eskilerin geçerli olduğudur. Öyleyse, öteden beri var ve yürürlükte olan Anayasa maddelerinden herhangi birinin yerine yeni bir madde konulmadıkça ya da tümünün yerine yeni bir Anayasa konulmadıkça eskisi geçerlidir. Bu durumda 1. maddenin varlığıyla yerinirsek 8. maddede Yüce Meclis’inizin yetkilerini kısıtlayan noktaların hiçbiri söz konusu olmaz. Bunun söz konusu olmayacağını anlamak için 8. maddeye göre Yüce Meclis’inizin her konuda yasa koymaya yetkili olduğunu hatırlamak gerekir. Oysa yürürlükteki Anayasaya göre Meclis’in Anayasayı tümüyle değiştirmeye ya da bozmaya bilmem yetkisi var mıdır?

Gerçi Meclisi Mebusan’ın üçte iki oy çokluğu kararına bağlı olarak Anayasa maddelerini değiştirmeye yetkili olduğuna ilişkin bir belirtme vardır. Ama Anayasayı tümüyle, temelinden yıkarak yerine yeni bir Anayasa koymaya yetkisi var mıdır? Oysa Yüce Meclis’inizi aynı zamanda bir kurucu meclis (-)’tir. Var olan Anayasayı kaldırır ve yerine yenisini koyar. O nedenle bunu belirtmezsek, birçok maddesi yürürlükte olan Anayasaya göre, bunu değiştirmeye cesaret edemeyiz-

İşte bunun için bunu ifade etmek gerekir ve bu, sanıldığı gibi. Yüce Meclis’inizin yetkilerini kısıtlamaz, genişletir. Yüce Meclis’inizin aynı zamanda bir kurucu meclis-niteliğinde olduğu da kanıtlanır. Ondan sonra andlaşma, barış andlaşması yapma, ülke savunması ilanı, yani savaş ilanı gibi yetkilerin şimdiki Anayasada kime ait olduğunu biliyorsunuz. O yasaya göre kime aitse bu madde onu açıklığa kavuşturur.

Oysa, sanıyorum, ulusun gerçek vekillerinden oluşan Yüce Meclis bu yetkileri artık bir kişiye bırakmak istemiyor. Bunu kendisi yapmak ve tümüyle üzerine almak istiyor. Öyleyse bunu ifade etmeliyiz. Avni Bey, bunun gereği yoktur, diyor. Ancak, bakanların hukuk ve yetkileri belirlenmeli ve sınırlanmalı. Efendiler, bakanların görevlerinin belirlenmesi ve sınırlanması sorunu son derece sade bir ayrıntıdan ibarettir.

Atatürk ve Anayasa

Bunu istediğiniz gibi yapabilirsiniz. Hatta, talimatla bile yaparsınız. Bunun için böyle temel yasalara madde koymaya, bence gerek yoktur. O her zaman elinizdedir. Ama, yüce heyetinizin niteliğini ve geniş yetkisini belirleyen ilkeleri koyarsanız öbürlerini her zaman yapmak elinizde olur. Bence bu madde elbette gereklidir ve Bakanlar Kurulu’nun görevlerini açıklığa kavuşturacak şeyleri sıradan bir talimat düzeyinde yapmış olursunuz.

Mustafa Kemal Paşa (Ankara, 3. kez) – Hüseyin Avni Bey, bu maddede değiştirilmesini istediği ya da maddeye eklenmesini önerdiği konuda çok önemli bir noktaya değinmişti: Hilafet hukuku ve padişahlık hukuku; -sanıyorum kendileri ya buradaydılar ya da yoktular- gizli bir oturumda bununla ilgili noktalan ve görüşlerimizi saklı tutmaya özellikle karar vermişti. Şimdi beyefendi nişandan söz ediyor, rütbeden söz ediyor. Bilmem neden söz ediyor. Bunları kim verecek? Ben diyorum ki bugün bunları .açık seçik söylemek uygun değildir. Bir ilke olarak hilafet makamını ve saltanatı kabul ediyoruz.

Bunu kabul ettikten sonra efendiler, doğal gerek ve kutsallık gereği olarak ona birtakım haklar ve yetkiler vereceğiz. Ama, istiyor musunuz bunları bugün konuşmaya karar verelim? Bugün konuştuğumuz ona vermeyeceğimiz şeylerdir. Burada vermek istemediğimiz şeyleri söz konusu ediyoruz. Ama, vereceğimiz ve vermek istediğimiz şeylerden söz etmenin zamanı değildir,
asd: c.I-s.ıjo-]5j/2o.ı.i92i/TBMM’de Anayasa görüşmesi

Atatürk ve Anayasa

Anayasamız tüm kötü fikirleri altüst edecek bir yasa olarak ortaya konmuştur. Bu gün İstanbul’da Türkiye Büyük Millet Meclİsi’nin ve bunun Hükümetinin değerini ve niteliğini silmek, İptal etmek İçin çaba harcayanların tümü Anayasa‘yı ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Bugün Londra’da bulunan temsilci heyetimizin tüm gücü ve kuvveti, temsil yetkisi Anayasaya dayanmaktadır.

O nedenle bu yasayı bozmaya çalışmak, bence, bugün için ülkeye, ulus çıkarlarına ve Yüce Meclis’imizin yasal konumuna darbe vurmaktır. Bundan başka, birçok arkadaşımızın dediği gibi, beş aydan, altı aydan beri gizli, açık, özel oturumlarda konuşulmuş, tartışılmış, komisyonlarda enine boyuna incelenmiş, ancak bunlardan sonra yüce bir amaçla daha beş gün önce kesin karara sunulmuş bir yasayı bozmak için yeniden baş-vurmak yasal yönden uygun da değildir. Böyle bir başvuruyu başkanlık divanının kabul etmesi zaten hatadır. O nedenle öneriyorum: bu, burada söz ve görüşme konusu olmasın, o dahi zararlıdır.

Kemal Ataturk founder of Turkish Republic

Mustafa Bey kardeşimiz bilmem hasta mıdır, nedir? Bunun değiştirilmesi için on kezdir başvuruyor. İlk başvurusunda bu zaten reddedildi. Reddedildikten sonra nasıl yeniden tartışılır? Bu tartışma zararlıdır. Arkadaşlar, açık yürekle ve ciddiyetle arz ediyorum: bu söz konusu edilemez ve tartışılamaz. Mustafa Kemal Paşa (Ankara-tekrar)-Bu konu komisyonda bile söz konusu edilemez. Komisyonun görevi Anayasayı değiştirmek değildir. Bakanlar Kurulunun görev ve yetkilerini belirlemektir.
asd: c.l*s.ı;6-i57/2i.ı.ıt>2i/TBMM’de Anayasa görüşmesi.

Şark Cephesi Komutam Kâzım Karabekir Paşa Hazretlerine C.I 1.7.1921 şifreye. Hoca Raif Efendİ’nin fikirleri ile Anayasa ve Müdafaai Hukuk Grubu hakkında işaret ettiğiniz konular hakkında aşağıda sunacağım açık-lamalar size bir kanaat vermiş olacağından bu bilgilerin ışığında ilgililerin uygun biçimde aydınlatılmasını ve yanlış anlamaların giderilmesini rica ederim.

1. Bugünkü Büyük Millet Meclisi, Müdafaai Hukuk örgütünün temel ilke olarak belirlediği görüş üzerinde kesin ve kararlı olarak durmaktadır. Müdafaai hukuk Grubu, bu Grubun temel ilkesinde belirtildiği gibi, ülkenin tam bir kararlılık içinde esenliğe kavuşmasını amaçlayan kısa ve kesin bir fikirden doğmuştur.

Aynı temel maddede Anayasanın uygulanması da var. Anayasa tüm idare hükümlerini ve Türkiye’nin hukuki konumunu içeren tam ve ayrıntılı bir yasa olarak ülkenin örgütlenme ve yönetiminde zamanın gereklerinin zorunlu kıldığı halkçılık ilkesini ifade eden bir kuraldan ibarettir. Bu yasada cumhuriyet anlamına gelen hiçbir şey olmadığı gibi müdafaai Hukuk Grubu’nuıı ana amaçları arasında kesinlikle böyle bir sonuç söz konusu olamaz. Öyleyse Raif Efendi’nin, saltanat biçiminin cumhuriyetçiliğe dönüş, hazırlığı yolundaki fikri tam bir vehimden başka birşey olamaz.

Merkezde, yönetimin başında bulunan kişiler arasında geçmişleri bakımından eleştirilebilir kişiler bulunduğu iddiasıysa, daha doğru bir ifadeyle somutlaştınlmaya muhtaç bir konudur. Her işi güzel ahlaklı ve erdemli kişi olarak en iyi düzeyde yetişmiş adamlara vermek pek de-ğerli ve güzel bir dilek olmakla birlikte bu, ülkemiz gibi seçkin sıkıntısı çekilen bir çevrede değil dünyanın en ileri toplumlarında bile her yer, her bölge için, her yetkili tarafından saygın sayılacak bu kadar çok adam bulmak olanaksızdır. Devamı var.
Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal nsrf: c.lV-s.385-}86/i5.7.i9iı/Aııa}/a$n kamışımda halkçılık ilkesiyle ilgili açıklnıım/Bk. ;ı.
*
Kişiye özeldir
Şark Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir paşa Hazretlerine
25.7.1921 ve 2/515 sayılı şifrenin devamı: İşte böyle olumsuz fikirler ve iddialarla ülkenin tek dayanağı olacak Anadolu ve Rumeli Müfa-daai Hukuk topluluğunu zayıf düşürecek tedbirlere başvurmak cahilce bir çılgınlık değilse herhalde bir hıyanet olarak nitelenmelidir. Bir kongre toplayarak bugünkü hükümet şeklini belirleyen Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Örgütünün bugünkü hal ve duruma uygun bir program hazırlaması gereğine öylesine inanıyoruz ki, Meclis’te oluşan Grubun içtüzüğü Grup yönetim kurulunun ancak o kongresinindir. Müdafaai Hukuk örgütüne başvuru yeri olabilmesi idealini koyduk.

Şimdiki durum ve koşulların kongrenin toplanmasını ertelemeyi gerektirmesi nedeniyle grup yönetim kurulunun görevini sürdürmesi kaçınılmaz oluyor. 2. Anayasanın uygulanması sonucu bazı tutucuların işbaşına geçmeleri ve bazı alçakgönüllü kişilerin de yer kavgasına başlamaları gibi sakıncalar söz konusu olabilir. Ama, siz de bilirsiniz ki, ilerleme yolunda yapılacak her önemli girişimin kendine göre önemli sakıncaları vardır. Bu sakıncaları en aza indirmek için alınacak tedbirlerde ve yapılacak girişimler de kusur edilmemelidir. Bugün sadece anahatlardan ibaret olan Anayasaya bağlanacak öbür yasalarla bu konuların göz Önünde tutulması zorunluğu konusunda sizinle aynı görüşteyim.

3. Teşkilat yasası yapılırken sivil ve askeri yöneticilerden, Müdafaai Hukuk topluluğundan görüş almak konusundaki fikrimi şöyle açıklayabilirim: Bildiğiniz gibi bir hükümet şeklinde yaşıyoruz ve onun bütün kavramlarına uymak zorundayız. Yasal meclis komisyonlarından sonra genel kurulda geçecek tartışmalarda ortaya çıkacak sonucu uzaktan belirtilecek fikirlerle etkilemenin olanaksızlığını kabul edersiniz. Devamı var.
Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal asıl: cJV-s.396-)Sy/z6.y.ı^ıı/Anayasa ve Müdafaai Hukuk örgütü.

Şark Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa Hazretlerine
25,7.1921 tarihli şifrenin devamıdır.
4. Açıklanması istenen Öbür üç noktayı arz edeyim: Anayasanın hazırlanmasında acelecilik sayılan hareketin gerekçesi, tüm dünyada ve ülkemizdeki halkçılık akımının temelli bir biçimde belirlenmesi, bu konuda başka karışıklıklara meydan verilmemesi, aynı zamanda yüzyıllardan beri hep cahiller elinde kötüye kullanılan ulus haklarını korumak ve bu hakkın gerçek sahibi olan ulusa da söz hakkı tanımak ve bu yüce fikrin gerçekleşmesi için şimdiki olağanüstü durumun koşullarından yararlanmaktır.

1921 Anayasası için bkz

 


Subscribe For Latest Updates
And get notified every monday at 8:00 am in your mailbox
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular